‘Kanser hastaları aÄŸrıyla baÅŸ etmek zorunda deÄŸil’
|Kanser aÄŸrısı çeken hastaların yüzde 50’sinin yeterli aÄŸrı tedavisi alamadığına dikkat çeken Algoloji (AÄŸrı tedavisi) Bölümünden Prof. Dr. Haci Ahmet Alıcı, ‘AÄŸrı kesicilerden yeteri kadar sonuç alamayan kanser hastalarında morfin pompaları, sinir blokları, omurilik pili veya ablatif yöntemlerle aÄŸrılarını azaltmada büyük baÅŸarı saÄŸlıyoruz’ dedi.Kanser aÄŸrılarının tedavisine iliÅŸkin önemli açıklamalarda bulunan Medipol Mega Üniversitesi Hastanesi Algoloji (AÄŸrı tedavisi) Bölümünden Prof. Dr. Haci Ahmet Alıcı, her yıl yaklaşık 9 milyon yeni kanser tanısı konulduÄŸuna iÅŸaret etti. Kanserin vücudun çeÅŸitli bölgelerindeki organ veya dokulardaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp kontrolsüz çoÄŸalması ile oluÅŸtuÄŸunu hatırlatan Prof. Dr. Haci Ahmet Alıcı, ‘Kötü hücrelerin oluÅŸturduÄŸu bir hastalık grubu. Dünya SaÄŸlık Örgütü istatistiklerine göre dünyada her yıl 9 milyon civarında yeni kanser tanısı konuluyor. Çağımızın önemli bir saÄŸlık sorunu. Gerek hastalığın kendisi ve gerekse de oluÅŸturduÄŸu psikolojik, sosyal problemler büyük sıkıntı ve acılara sebep oluyor. Kanserin sebep olduÄŸu aÄŸrı bu hastalığın doktora ilk baÅŸvuru sebebi olabilir. ÇoÄŸu zaman aÄŸrı hastalığın ilerleyen zamanlarında ortaya çıkar ve hastanın yaÅŸamsal faaliyetlerini ve tedavisini engelleyebilir’ diye konuÅŸtu.’AÄžRININ ALTINDA 3 NEDEN YATIYOR’Kanser hastalarında aÄŸrı görülme sıklığına deÄŸinen Prof. Dr. Alıcı, şöyle devam etti: ‘AÄŸrı kanser hastalarında önemli bir ÅŸikayet olup hastaların yüzde 30 ila 45’inde erken dönemde ortaya çıkabilirken, geç dönem hastalarının yüzde 75 ila 90’ında bir sorun olarak karşımıza çıkabiliyor. Bu aÄŸrıların ÅŸiddeti yüzde 50 hastada orta-ciddi olarak tanımlanırken, hastaların yüzde 30’unda aÄŸrılar ciddi ve dayanılamayacak kadar ÅŸiddetli olabilir. Maalesef kanser aÄŸrısı çeken hastaların yüzde 50’si yeterli aÄŸrı tedavisi alamamaktadır. Kanser aÄŸrısı üç nedene baÄŸlı olarak meydana gelir. Yüzde 77 tümörün kendisine, yüzde 19’u kanser tedavisi sırasında uygulanan cerrahi, kemoterapi ve radyoterapiye, son olarak yüzde 4’ü kanser dışı nedenlere baÄŸlıdır. Tümörler, dolaşım bozukluÄŸu yaparak, metastazlara baÄŸlı kemik kırıklarına neden olarak, iltihabi reaksiyona yol açarak, sinirlere bası yaparak ve içi boÅŸ organların (örneÄŸin mide ve bağırsaklar) veya çeÅŸitli kanalların (örneÄŸin safra kanalları) tıkanmasına yol açarak aÄŸrıya sebep olurlar.’İLK ADIM BASAMAK TEDAVİ YÖNTEMİProf. Dr. Alıcı, kanser hastalarının aÄŸrılarında medikal tedavi, giriÅŸimsel ve ablatif yöntemler kullandıklarını belirterek, ÅŸu bilgileri verdi: ‘Medikal tedavide analjezik ilaçları yani aÄŸrı kesicileri kullanıyoruz. AÄŸrı kesiciler kanser aÄŸrılarının yaklaşık yüzde 70-85’inde etkilidir. DSÖ’nün 1986’da yayınladığı ve daha sonra revize ettiÄŸi önerileri doÄŸrultusunda ‘Basamak tedavi’ yöntemi kullanılıyor. EÄŸer ‘Basamak tedavi’ yetersiz kalırsa giriÅŸimsel yöntemler tercih edilmeli. Ancak her basamak tedavisinde ayrıca giriÅŸimsel iÅŸlemler ilave edilebilir veya giriÅŸimsel iÅŸlemler bir 4’üncü basamak olarak da kullanılabilir. Gerek ilaç tedavisiyle gerekse giriÅŸimsel yöntemlerle kanser aÄŸrılarının tedavisinden son derece baÅŸarılı sonuçlar alınıyor. DSÖ’nün kanser aÄŸrısının tedavisinde önerdiÄŸi basamak prensibine göre; 3’üncü basamakta uygulanan oral yolla alınan ilaçlar yetersiz olduÄŸunda aÄŸrı pompası (port ve pompalarla morfin ve benzeri ilaçların beyin omurilik sıvısına verilmesi), bu yöntem de yetersiz olursa nörolitik (sinir tahrip ederek) sinir blokları, nöromodülasyon ve nöroablasyon yöntemleri kullanılır.”CERRAHİ YÖNTEMLER DE UYGULANABİLİR’Bazı kanser aÄŸrı türlerinin tedavisinde cerrahi, radyasyon ve anestetik tekniklerin yararlı olabileceÄŸini anlatan Prof. Dr. Alıcı, ‘Cerrahi, tümörlerin boyutunu küçültmek, tümörü sindirim sistemini tıkama yolunun dışına çıkarmak, sinirler üzerindeki baskıyı hafifletmek veya kanser büyümesiyle ilgili sıvıları (asitler) boÅŸaltmak için kullanılabilir. Bazen cerrahi, kemik veya spinal metastazlardan kaynaklanan aÄŸrıyı azaltmak için radyasyon veya kemoterapi ile tedavi edilen kemikleri stabilize etmek için de kullanılır. Kanser aÄŸrılarında kullanılan giriÅŸimsel yöntemler, özellikle ameliyathane odalarında olmak üzere özel alanlarda Floroskopi, USG, bilgisayarlı tomografi gibi aletler eÅŸliÄŸinde özel iÄŸneler ve aletler kullanarak yapılan iÅŸlemlerdir. Bunlar aÄŸrı kesici uygulanarak sedasyon ve lokal anestezi altında hastalarla iletiÅŸim kurularak yapılan iÅŸlemlerdir. ÇoÄŸunlukla cilde herhangi bir kesi yapılmadan yapılır. Lokal anestezi ve sedasyon altında yapıldığı için uygulama sırasında hastaların aÄŸrı, acı duyma oranı çok düşüktür ve o anı hatırlamazlar’ ifadelerini kullandı.MORFİN POMPASI, SİNİR BLOKLARI, OMİRİLİK PİLİProf. Dr. Alıcı, kanser aÄŸrısını hafifletmek için kullanılan giriÅŸimsel yöntemlerin 4 ana kategoriye ayrıldığına dikkati çekerek, ÅŸu ifadeleri kullandı: ‘Kanser hastalarının bir kısmında ağız yoluyla, cilt üzerinden, rektal ve parenteral kullanılan morfin benzeri ilaçlarla yeterli aÄŸrı giderme saÄŸlanamayabilir. Bu hastalarda veya tolere edilemeyen yan etkiler oluÅŸtuÄŸunda morfin benzeri ilaçlar epidural veya intratekal (Beyin omurilik sıvısı içine) yolla uygulanır. Morfin pompaları uzun süreli kullanım için uygun yöntemlerden biridir. Burada ilk önce ince bir kateter yukarıda söz edilen epidural veya intratekal bölgeye yerleÅŸtirilir sonra bu kateter cilt altına yerleÅŸtirilen bir porta veya pompaya baÄŸlanır. Bu yöntemin en önemli özelliÄŸi ağızdan alınan doza göre yüz misli daha kuvvetli olmasıdır. Kanserde farklı aÄŸrı sendromları da oluÅŸabilir. Bu sendromlarda tek baÅŸlarına veya morfin gibi ilaçların dozunu azaltmak amacı ile lokal anestezik ve steroid ile sinir blokları uygulanır. Yine aÄŸrıyı ileten sinirlere radyofrekans termokoagülasyon ile yani ısı ile sinir yakılabilir. DiÄŸer yöntemlere dirençli aÄŸrılarda ise omurilik pili dediÄŸimiz özel elektrotların omurilik etrafına yerleÅŸtirilerek bazı sinirlerin uyarılmasıyla aÄŸrının tedavi edilmesi esasına dayanır. Son olarak ablatif yöntemler de kullanılabilir.’ABLATİF YÖNTEMLERAblatif yöntemler ise Prof. Dr. Alıcı, şöyle açıkladı: ‘Kimyasal rizotomi de omurilik zarlarından duramater üzerine veya beyin omurilik sıvısı içine nörolitik solüsyon dediÄŸimiz alkol enjeksiyonları yapılır. Ancak yüzde 50 oranında baÅŸarılı olabilir. Menenjit, araknoidit ve felç geliÅŸebilir. Bel ve kalça bölgesine güçsüzlük büyük küçük abdest kaçırma, temas duyusunun kaybı ve disestezi olabilir. Kordotomi ise boyun bölgesinden omuriliÄŸe girilerek aÄŸrıyı ileten sinirlerin perkütan radyofrekans termokoagülasyon ile tahribatı sonucu, karşı vücut yarısında aÄŸrı ve sıcaklık duyusu durdurulur. Üst ve alt ekstremite ve gövdedeki tek taraflı aÄŸrılarda uygundur. BaÅŸarı oranı yüzde 80 ila 90’dır. Etkisi bir yıl kadar sürer. Güçsüzlük, ataksi, mesane disfonksiyonu, disestezik aÄŸrı, solunum sistemi disfonksiyonu en önemli komplikasyonlarıdır.’
Bir önceki yazımız olan 13 Aralık koronavirüs tablosu açıklandı: 13 Aralık Türkiye'de bugün koronavirüsten kaç kişi öldü, kaç kişi iyileşti? 13 Aralık gerçek vaka sayısı kaç? başlıklı makalemizde Ağustos, Aralık ve Gündem hakkında bilgiler verilmektedir.